Hacı Ali

Alt başlık:                                           Amerika’da bir Osmanlı kovboyu – Teşkilat-ı Aceze
Yazar Adı:                                           Eser Baykuş
Türü:                                                   Roman
Basım Tarihi:                                      17 Mart 2016
Sayfa Sayısı:                                      350
Ebat:                                                   13,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                                    Holmen, 60 gr.
Barkod No:                                        978-605-66359-1-5

 

Osmanlı topraklarından çıkarak 1800’lerin Vahşi Batı’sında şerif olan Hacı Ali’nin, nam-ı diğer Hi Jolly’nin, hikayesini okumaya hazır mısınız?
ABD ordusu Teksas’ı kontrol altına almak için Meksika ile giriştiği savaşta, çöle dayanıklı hayvan arayışına girer. Savaş Bakanı Jefferson Davis, Sultan Abdülmecid’den bir deve taburu, idareleri için üç deve bakıcısı ister ve savaşın seyri değişir.
Elinizdeki iki ciltlik serinin ilk kitabında; Osmanlı’nın ağzı bozuk tulumbacılarıyla, façası kayık külhanbeyleriyle, binbir türlü dalavere peşindeki tuhaf mı tuhaf bilimadamlarıyla tanışacak, kendinizi masalsı bir anlatının içinde bulacaksınız.
Sürükleyici üslubu ve usta işi anlatımıyla Hacı Ali, elinizden kolay kolay bırakamayacağınız bir roman.

Ölümün Aynası

Yazar Adı: Miguel de Unamuno
Çevirmen Adı: Mesut Özden Gözütok
Türü: Öykü
Cilt: Ciltsiz
Basım Tarihi: Haziran 2016
Sayfa Sayısı: 176
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-66359-4-6

 

İspanyolların ünlü ‘98 kuşağının önde gelen ismi, usta yazar Miguel de Unamuno’nun “Ölümün Aynası” adlı öykü kitabı ilk kez Türkçe’de…
“İyi bir öyküde en önemli şey durumlar ve geçişlerdir. Özellikle de bu sonuncusu. Geçişler, ah! Bu konuya dair, ünlü melodram yazarı D’Ennery şöyle diyordu: “Bir dramada (drama demek öykü demektir), önemli olan durumlardır; acıklı ve heyecan verici bir durum tasarlayın ve karakterlerin ne söylediğine fazla önem vermeyin, çünkü halk ağlarken işitmez.” İşte bu, halkın ağlarken duyamaması, ne derin bir gözlem! Büyük aktör Antonio Vico’nun suflörlüğünü yapmış biri diyordu ki, La muerte civil’in bir temsilinde, ikilem içinde ölüyormuş gibi yaptığı zaman, bayanlar gözyaşlarını saklamak için ona dürbünle bakıyorken, baylar burunlarını siliyor gibi yapıp gözlerini kurularken, büyük aktör Vico, boğuk hıçkırıklar ve kesik kesik gelen acıma cümleleri arasında, suflörüne muhasebeyle ile ilgili bazı görevler veriyormuş. Onun sahip olduğu güç ağlatmayı bilmek!”

Aşk ve Pedagoji

Yazar: Miguel de Unamuno
Çeviren: Mesut Özden Gözütok
Türü: Roman
Basım Tarihi: Nisan 2017
Sayfa Sayısı: 208
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-67164-3-0

 

“Bir aforizma yazmak için ara verir ve sonra devam eder: ‘Diyordum ki evladım, sağduyulu kişilerle fazla temas etme çünkü hiç saçmalamayan birisi, yemin olsun sana, aptalın önde gidenidir. Özel bir şırıngayla herkesin şakaklarından kanına dört paradoks, üç kaos ve bir ütopyadan oluşan bir serum zerk edebilsek  kurtulurduk. Cehalet mutluluğundan kaç. İhtiyarların tecrübe dedikleri şeye inanma, günde yüz kere dua eden bir mübarek, yıllarca dua etmeyenden, dua ettiği  için daha iyi biliyor değildir. Ayrıca, sadece engeller olduğunda yürüdüğümüz yola dikkatimizi veririz. Diğer tecrübe türüne gelirsek, şu kitapların bahsettiği, ona da aşırı derecede güvenme.’”

Kulübe

Yazar: Uğur Deveci
Türü: Roman
Basım Tarihi: 29 Şubat 2016
Sayfa Sayısı: 160
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-66359-0-8

 

Nasıl bir hayat yaşanmaya değer?
Aldığımız bütün kararlar kendi seçimimiz mi, yoksa bizler toplumsal kalıplara göre yaşayan, çıkışı bulmakta zorlanan kent insanları mıyız?
Bir kapı açıldığında iki seçeneğin vardır: Ya içeri girersin, ya dışarı çıkarsın. Bir gün bir adam kulübenin kapısını açar ve kimin dışarıda, kimin içeride olduğuna dair bir yolculuk başlar. Kulübe, günümüz kent insanının bunalımlarını, karmaşık, kimi zaman çelişik duygularını bazen gerçekçi, bazense gerçeküstücü anlatımla sorgulayan modern bir Şaman anlatısı.

İki İstasyon

Yazar : Sevda Kaynar
Türü : Öykü
Basım Tarihi : Nisan 2019
Sayfa Sayısı : 120
Ebat : 13 ,5 x 19 ,5 cm
Kağıt : Holmen, 70 gr.
Barkod No : 978-605-69150-0-0

Kapak deseni: Ekin Urcan

 

“Sevda Kaynar öykülerinde geleneksel Türk öyküsünün seçkin ürünlerinden damıttığı bir duyarlığı çağdaş bir dil tadıyla, çağdaş bir bakış açısıyla ustaca birleştiriyor.”

 

Tomris Uyar

Ruhbilimci

Yazar:                       Machado de Assis
Çevirmenler:            Zeynep Biçer, Melih Biçer
Türü:                         Novella
Basım Tarihi:            Kasım 2016
Sayfa Sayısı:            80
Ebat:                         11,5 x 19,5 cm
Kağıt:                         Enzo, 80 gr.
Barkod No:              978-605-66359-6-0

 

Brezilya’nın en büyük yazarı Machado de Assis ilk kez orijinal dilinden çevirilerle Türkçe’de…

Meclis üyelerinin durumları düşünüldü; isyanlar, toplanmalar ve kanlı kavgalar engellenmeliydi. İşin daha kötü yanı ise, üyelerden biri berberin Yeşil Ev’e atfettiği “İnsan aklının Bastille’i” sözünden çok etkilenmiş, düşüncesini değiştirmişti. Yeşil Ev’in doğru yöntemlerle tasfiyesinin gerekli olabilecegini düşünüyordu. Öfkeli başkan bu konuda şaşkınlığını hararetli bir şekilde belirtti. Buna cevap olarak ise meclis üyesi şöyle dedi:
“Benim bilimle hiç alakam yok ama bunca aklı yerinde olarak bildiğimiz kişi deli olarak adlandırılıp tımarhaneye kapatıldıysa, gerçek delinin Ruhbilimci olmadığını bize kim garanti edebilir?”

Aylaklığın Savunusu

Yazar: Robert Louis Stevenson
Türü: Deneme
Cilt: Ciltsiz
Basım Tarihi: Kasım 2017
Sayfa Sayısı: 24
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-67164-9-2

 

“Tanrı aşkına tüm bu curcuna da nedir? Hangi sebeple kendilerinin ve diğer insanların hayatlarını zorlaştırmaktadırlar? Bir adamın yılda üç makale mi yoksa otuz  makale mi yayınlaması gerektiği, bir başka adamın alegorik olan muhteşem resmini bitirip bitirmemesi gerektiği vb. sorular dünyayı çok az ilgilendirir. Hayatın bütün kademeleri doludur ve bin kişilik yer açılsa bile her zaman bu boşluğu dolduracak birileri vardır. Doğa “tek bir yaşama hiç de dikkat etmezken” biz niye kendisine istisnai önem atfettiğimiz bir hayalin peşine düşelim ki? Shakespeare’in Sör Thomas Lucy’nin topraklarında kafasından vurulduğunu varsayın; dünya öyle ya da böyle dönmeye devam ederdi, maşrapa kuyuyla, tırpan mısırla, öğrenci kitabıyla olan ilişkisine devam ederdi ve bu kayıptan dolayı kimse daha az bilge olmazdı.”

Parisli Bir Burjuvanın Pazar Gezintileri

Yazar:                                  Guy de Maupassant
Çeviren:                              Gülşah Ercenk
Türü:                                    Roman
Basım Tarihi:                    Temmuz 2019
Sayfa Sayısı:                      88
Ebat:                                   13 x 19,5 cm
Kağıt:                                  Holmen, 80 gr.
Barkod No:                        978-605-67869-6-9

 

Gustave Flaubert’in “Halefim” dediği Guy de Maupassant’ın erken dönem yapıtlarından biri olan bu kitabın başkahramanı Mösyö Patissot, ‘küçük burjuva’nın ironik bir karikatürü niteliğindedir. Sergilediği ‘düzen adamı’ tavırları, kaygıları, bitmek bilmeyen sakarlıkları, ‘kendiliğinden’ komik hareketleri ve dünyayı algılayışındaki sakatlıklarla Patissot karakteri, okura dönem burjuvasının başarılı bir portesini sunuyor.

Onlardan Çok Var

Yazar:                                           Hakan Zal
Türü:                                             Öykü
Basım Tarihi:                                Nisan 2016
Sayfa Sayısı:                                64
Ebat:                                             13,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                              Holmen, 80 gr.
Barkod No:                                  978-605-66359-2-2

 

“Kadın karıncalardan biri çok sıkı vücutluydu; nefis kalçaları ve göğüsleri vardı, saçları beline kadardı ve aşırı makyaj yapmıştı. Diğeri daha yaşlıca, kalın çerçeveli mavi gözlükleriyle çok okumuş, entelektüel bir hava içerisindeydi. Hatta, Celine’nin ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’ kitabı elindeydi hâlâ. “Erkek olanlardan biri çok atletik, uzun boylu ve zampara suretli, diğeriyse çok daha kısa boylu, pos bıyıklı, gelenekçi bir yapıda ve kendinden emin bir görünüş içerisindeydi. Beşinci karınca sürekli telefonla konuşuyor, bir cinsiyet ameliyatı ile ilgili sorular soruyor, yerinde duramıyor, sürekli dolanıyordu. Onunla ilgili hâlâ tam bir karara varamamıştım.”

Pandora

Yazar:                                           Henry James
Çevirmen:                                    Fuat Sevimay
Türü:                                            Roman
Basım Tarihi:                               Nisan 2016
Sayfa Sayısı:                               64
Ebat:                                           11,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                            Holmen, 80 gr.
Barkod No:                                 978-605-67164-3-2

 

Bir yanda büyük Amerikan devriminin dalından henüz koparılmış, en taze meyvesi: Pandora. Kendi kendine olgunlaşmış zeki ve alımlı bir kız. Diğer yanda, kıymeti gün geçtikçe azalan Avrupa’dan yeni dünyaya dışişleri sekreteri olarak atanan genç Alman Kontu Ollo Vogelstein.

Aşk mümkün olacak mı acaba?

“Pandora’yı bir dahaki gün yine görüşmeye çağırdı ve akşamları da Washington dünyasının davetlerinde rastlaştılar. Bayan Dangerfield’ın tembihlerini, kendi kendisine telkinlerini unutmaya başlamıştı. Aşkın pençesine mi düşmüştü?”

 

Sozopol’de Sonyaz

Yazar:                                              Hikmet Temel Akarsu
Türü:                                                Novella
Basım Tarihi:                                  Nisan 2018
Sayfa Sayısı:                                  96
Ebat:                                               12 x 19,5 cm
Kağıt:                                              Holmen, 70 gr.

 

“Sozopol’de Sonyaz” arka planını entelektüel kaygı ve arayışların oluşturduğu, zaman içinde derin bir romantizme evrilen, neşeli ve fakat aynı zamanda hicranlı bir aşk hikâyesi.
Eserde, mimar entelektüellerin, hüzünlü ve sapa bir Bulgaristan sahil kasabasında toplandığı bir kongre sırasında yaşanan imkansız bir aşkın hikayesi anlatılıyor.

Symi’de Aşk

Yazar:                                          Hikmet Temel Akarsu
Türü:                                            Novella
Basım Tarihi:                              Nisan 2017
Sayfa Sayısı:                              128
Ebat:                                           11,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                          Holmen, 70 gr.
Barkod No:                                978-605-67164-5-4

 

“Dünyada olanaksız hiçbir şey yoktur. Hele hele gerçekten seven bir âşık için beklenti sonsuza kadar sürer. Eğer bir gün Elsa okyanustaki bu şişeye rastlarsa; o  zaman şu geçkin ve demode yazarın kalbine de dokunacaktır. Ve işte o zaman, o benim gerçek Elsa’m olacaktır.
Hatıralar ve umutlar… Onlar biz gerçekten âşık olanlar yaşadıkça var olacaktır. Okyanuslar, içine romanslar konmuş şişelerle dolacaktır… Elsa bir romansa dokunduğunda şu yorgun ve kederli kalp belki de yeniden bahtiyar olacaktır…
Elsa seni hâlâ seviyorum…”

Argo ile Sahibi

Yazar: Italo Svevo
Çevirmen: Fuat Sevimay
Orijinal adı: Argo e il suo padrone
Türü: Novella
Cilt: Amerikan cilt
Basım Tarihi: Nisan 2018
Sayfa Sayısı: 48
Ebat: 11,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-67869-2-1

 

“İnsanlarla köpekler arasındaki en büyük fark, ilkinin dayak bittiği zaman bunun tadını çıkarmayı bilmemesidir. İnsanlarla köpekler arasında bir büyük fark daha var. İnsanların ruh hali, kurnaz bir tavşanın zırt pırt yön değiştirmesi gibi an be an değişebiliyor. Aksine bir köpeğin ruh halini değiştirebilmesi için çok önemli bir şey olması gerekir. Argo bazen mutludur ve herkesi sever. Kuyruğuyla havayı kamçılar çünkü içinde kuşkuya yer yoktur ve onun savunmasız tarafından yararlanacak birisi olmadığını da bilir. Sonra bir kuşku kaplar içini; belki birisi onun iyiliğini istemiyordur.”

Duygusal Kısa Yolculuk

Yazar:                                             Italo Svevo
Çeviren:                                         Fuat Sevimay
Türü:                                              Roman
Basım Tarihi:                                Şubat 2017
Sayfa Sayısı:                                120
Ebat:                                              11,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                             Holmen, 70 gr.
Barkod No:                                   978-605-67164-0-9

 

“Sadece Aghios’a dokunaklı geldi bu hal. İnsanın kendisini yolculuğun içinde göremiyor olmasının acısını biliyordu. Trenin o tarlaların arasından yılan gibi süzüldügünü ve motorunun oflaya puflaya çalıştıgını görebilse yolculuktan aldığı keyif bambaşka olurdu. İnsanın manzarayı, kendisini ve treni aynı anda görebilmesi –işte yolculuk diye buna denirdi!”

Kabuğunu Arayan Yara

Şair:                                        Onur Köybaşı
Türü:                                       Şiir
Basım Tarihi:                          Aralık 2017
Sayfa Sayısı:                          64
Ebat:                                       11,5 x 19,5 cm
Kağıt:                                      Holmen, 80 gr.
Barkod No:                             978-605-67869-1-4

 

“… gitmek gerek
kaybolmayacak lekeyi kazıyorum
iyileşmeyi yanlış anlayan kalbimden
gitmem gerek
uzağa şirk koşan ayaklarımın mahcubiyetini anla ne olur
sana olan müsaitliğimi bozmam gerek
gitmek
gerek
biliyorum ki kimse bilmeyecek
o evden geyiğin mi avcının mı çıktığını”

Sosyalizm ve İnsan Ruhu

Yazar:                          Oscar Wilde
Çeviren:                       Fuat Sevimay
Türü:                           Deneme
Cilt:                             Ciltsiz
Basım Tarihi:             Temmuz 2019
Sayfa Sayısı:              60
Ebat:                          12,5 x 19,5 cm
Kağıt:                          Holmen, 80 gr.
Barkod No:                978-605-67869-7-6

 

“İnsanoğlunun kendi doğası hakkında bildiği tek şey değiştiğidir. Değişim insanda bel bağlayabileceğimiz tek özelliktir. Çöken sistemler genelde insan doğasının gelişimine ve büyümesine değil de süregiden durağanlığı üzerine kurulu olanlardır.”

“Toplum, klasikleri o ülkede sanatın gelişimini kontrol altında tutmak için kullanır. Klasikleri birer otoriteye indirgerler, güzelliğin yeni biçimlerde özgürce ifade edilmesinin önüne geçmek için adeta sopa niyetine kullanırlar.”

“Gerçek şu ki toplumun bilinmeye değer şeyler dışındaki her şeyi bilmek için doymak bilmez bir merakı vardır. Bunun farkında olan ve tüccarların sahip olduğu bazı alışkanlıklara sahip olan gazetecilik, bu merakları giderir.”

“Bir sanatçı için en uygun iktidar, var olmayan iktidardır. Kendisi ve eseri üzerindeki her türlü otorite gülünçtür.”

“Her insan bir dostunun hastalığı karşısında aynı acıyı hissedebilir ama bir dostun başarısına sevinmek gerçekten çok sağlam bir kişilik gerektirir.”

1 2