Robert Louis Stevenson

""

Edinburgh’da doğup, Samoa Adaları’nda ölmüş olan İskoç şair, deneme, hikaye ve gezi yazarıdır. Çocukluğundan itibaren sağlık sorunlarıyla boğuştu. Üniversite dönemine kadar birçok okula gitti ancak yine birçoğunu sağlık sorunları sebebiyle bırakmak zorunda kaldı. Ailesi deniz feneri tasarlama işiyle meşgul olduğundan Robert Louis, aile işinde çalışabilmek için mühendislik eğitimi almak üzere Edinburgh Üniversitesi’ne gönderildi. Ancak mühendisliğe ilgisi yoktu, bunun yerine hukuk okumaya başladı. Bu bölümden mezun olsa da hiç avukatlık yapmadı. Edebiyata karşı her zaman büyük ilgi duydu. Her yıl, tatil dönemlerinde farklı yerlere seyahat etti. Mühendislik ve hukuktansa, yaptığı seyahatlerin daha fazla yazı malzemesi verdiğini keşfetti. Avrupa’nın pek çok kentini gezdi. 1880 yılının Mayıs’ında Fanny Van de Grift Osbourne’la evlendi. Son yıllarında Pasifik Okyanusu’ndaki adaları dolaşmak için eşiyle birlikte Kaliforniya’dan denize açıldı ve vardıkları Samoa Adaları’na yerleşme kararı verdi. Stevenson, yaşamının sonuna kadar eşiyle birlikte adada yaşadı. En bilinen eserleri arasında; Treasure Island (Hazine Adası), Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde (Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın Tuhaf Hikayesi), Kidnapped (Kaçırılan Çocuk) vardır.

Yazarın Kitapları

Aylaklığın Savunusu

Yazar: Robert Louis Stevenson
Türü: Deneme
Cilt: Ciltsiz
Basım Tarihi: Kasım 2017
Sayfa Sayısı: 24
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Kağıt: Holmen, 70 gr.
Barkod No: 978-605-67164-9-2

 

“Tanrı aşkına tüm bu curcuna da nedir? Hangi sebeple kendilerinin ve diğer insanların hayatlarını zorlaştırmaktadırlar? Bir adamın yılda üç makale mi yoksa otuz  makale mi yayınlaması gerektiği, bir başka adamın alegorik olan muhteşem resmini bitirip bitirmemesi gerektiği vb. sorular dünyayı çok az ilgilendirir. Hayatın bütün kademeleri doludur ve bin kişilik yer açılsa bile her zaman bu boşluğu dolduracak birileri vardır. Doğa “tek bir yaşama hiç de dikkat etmezken” biz niye kendisine istisnai önem atfettiğimiz bir hayalin peşine düşelim ki? Shakespeare’in Sör Thomas Lucy’nin topraklarında kafasından vurulduğunu varsayın; dünya öyle ya da böyle dönmeye devam ederdi, maşrapa kuyuyla, tırpan mısırla, öğrenci kitabıyla olan ilişkisine devam ederdi ve bu kayıptan dolayı kimse daha az bilge olmazdı.”